Geleneksel Türk İslam Ahşap Sanatlarının Mirası: Selçuklu ve Osmanlı’dan Günümüze
Geleneksel Türk İslam ahşap sanatları, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze kadar ulaşmış önemli bir kültürel mirası temsil eder. Ahşap, bu dönemlerde sadece bir yapı malzemesi olarak kullanılmakla kalmamış, aynı zamanda estetik ve sanatsal bir değer kazanmıştır. Camiler başta olmak üzere birçok dini yapıda ahşap işçiliği, oyma ve kündekâri gibi tekniklerle sanata dönüştürülmüştür. Özellikle mihrab, minber ve kürsü gibi unsurlar, camilerin ruhani atmosferini pekiştiren ahşap eserlerdir. Bu sanat eserlerinin yapımında kullanılan geleneksel teknikler, ustaların ellerinde ince bir işçilikle şekillenmiş, nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır.
Geleneksel ahşap sanatları, Türkiye’de olduğu kadar dünyada da geniş bir coğrafyaya yayılmış ve farklı kültürlerle etkileşim içinde gelişmiştir. Osmanlı döneminde yapılan camiler ve saraylar, bu sanatın zirve noktalarını temsil ederken, günümüzde bu mirası yaşatmaya yönelik çalışmalar da hız kesmeden devam etmektedir. TEYAŞ gibi kuruluşlar, geleneksel Türk İslam ahşap sanatlarını modern dünyanın ihtiyaçlarıyla birleştirerek hem kültürel mirası yaşatmakta hem de yeni projelerde bu sanatı kullanarak gelecek nesillere aktarmaktadır.